Elemin Romantizmi: Marya|Hüseyin Ersavaş

Bir başkası için güzellik kaynağı olan, güzel olması yönüyle sevdiğini hatırlatabilecek her nesne şiir öznesi için elem vericidir. Yıldızlar, su, okyanus, yeryüzü… Çevresindeki her şey özneyi kahretmektedir. Öznenin nazarıyla yıldızlar hoyrattır, ay basit bir asma fenerdir, liman nankördür. Sadece bulunduğu mekana, şehire yabancı değil, Marya’nın bulunmadığı her yere, denize, göğe de yabancıdır. Bu yabancılık hali geçici bir durum da değildir, Marya baharda geleceğini söylemesine rağmen gelmemiştir ve gelmeyecektir.

Devam

Toplum Neden Şiire İhtiyaç Duyar| Bünyamin Yıldırım

Toplumların kendi tarihi ve her tarihin de kendi destanı vardır. İşte şiir, destanların sayfalarına nakşedilmiş sessiz bir mürekkeptir. T.S. Eliot Denemeler’de şiirin toplumsal, törel, siyasal ve dinsel gibi boyutlarının olduğunu ve şairin şiirinin, zamanı geçmesine rağmen hâlâ diri kalması gerektiğini savunur. Toplumun hafızası sıradan cümlelerle değil, tekrarlı ritimler ve metaforlarla örülüdür.

Devam

Edebiyatın İnşa Edici Rolü: Yazın ve Kimlik| Mümin Ali

Balkan coğrafyası bu tartışmalar için özel bir zemin sunmaktadır. Osmanlı’nın ardından ulus-devletlerin yükselişi, Balkan Türk milletinin kimliklerini koruma çabasını beraberinde getirmiştir. Bu süreçte edebiyat, dilin muhafazası, kültürel hafızanın aktarılması ve aidiyetin diri tutulması için en önemli araçlardan biri olmuştur. Yahya Kemal Beyatlı’nın “Üsküp bir Müslüman şehirdi / Binbir türbesiyle müştehirdi” mısraları, yalnızca bir şehrin geçmişini hatırlatmakla kalmaz, aynı zamanda kimliğin kolektif bilincini de diri tutmaktadır. Balkan Türk Edebiyatı bu yönüyle bir hafıza mekânı, bir kimlik deposu ve süreklilik aracıdır. Kimlik, akışkan bir halde kitle veya gruba aidiyetini gösterme kaygısı ile devlet tarafından güvenlik ve özgürlük teminatı için takdim edilen bir olgudur (Ali, 2024: s.35-36). Bu akışkanlık, Balkan Türk edebiyatında somut bir şekilde gözlemlenmektedir. Şairler ve yazarlar bir yandan maziyi diri tutarken, diğer yandan istikbale dair bir kimlik tahayyülünü kurgulamaktadırlar.

Devam

“Bir Düşü Uyandırmak -Şiir Konuşmaları-” Başlıyor

Sosyal-buluşçu şiir önerisiyle Türk şiirine yeni bir kapı aralayan Şair M. Sadi Karademir, “Bir Düşü Uyandırmak” şiir konuşmaları programıyla, kültür sanat sezonu boyunca Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi’nde şiirseverlerle bir araya gelecek! Şiirin esaslı meseleleri üzerine düzenlenecek olan program aylık periyotlarla gerçekleşecek. Her ay yeni bir temayla edebiyatseverlerle buluşacak olan Karademir, şiirin giderek yok sayılıp unutturulmaya çalışıldığı bir edebiyat ortamında, tüm gençleri hayata şiirin penceresinden bakmaya davet ediyor.

Devam

HİÇ SANMADIĞIN GİBİDİR -Roman Mı, Şiir Mi?-| M. Sadi Karademir

• Romancı hayat tabletinin üzerindeki resimde parmak uçlarını aça aça detaylara zoomlarken, şair hayatın tüm fotoğraflarını parmak uçlarının kapata kapata küçültür. Ve sonunda şunu söyler: “sizin gerçek diye sandığınız şey bu ufalan resimlerden de kat kat küçüktür.”

Devam