Kahvengiz-i Salah Birsel: Kahveler Kitabı

Gönül ne kahve ister ne kahvehane, Gönül ahbap ister kahve bahane.

-Kahveler Kitabı

Kahveler Kitabı, Salah Birsel’in İstanbul kahvelerini konu alarak oluşturduğu beş kitaplık Salah Bey Tarihi’nin ilk kitabıdır. Birsel, 1975’te yayınlandığı Kahveler Kitabı, ardından gelecek olan ”Ah Beyoğlu Vah Beyoğlu, Boğaziçi Şıngır Mıngır, Sergüzeşt-i Nono Bey ve Elmas Boğaziçi, İstanbul-Paris” kitaplarının uzun bir girizgahı, belki bir özetidir. Zira yazar kitabında İstanbul’da gelmiş geçmiş bütün kahveleri; edebiyat kahvelerini, semai, yeniçeri, tulumbacı kahvelerini, seyyar, çalgıcı, karagöz, meddah kahvelerini, denizci, kabadayı, esrar kahvelerini, bütün tebessüm uyandıran olaylarıyla, failleriyle tekrar canlandırılıyor.


Kahveler Kitabı ”Kahve Yemen’den gelir” diye başlar ve Salah Birsel’in heyecanlı anlatısıyla, sizi eşsiz bir serüvenle çıkartır. Tavsiyemiz bu tehlikeli ”sergüzeşte” başınızı kollamanız. Bu uzun yolculukta; enfiye çekerek, kahveciden Kan Kalesi ya da Battal Gazi destanlarını dinler, biraz ”Divan Yoluna çıkalım kahve sefasın edelim” dersiniz fakat daracık Direklerarası’nı panayıra çevirmiş atlılardan İllallah edip kafa dinleyelim diye Meddah kahvesine girecek olursunuz. Bahtsızlığa bakın ki bu sefer de bir meddahın kariyer hırsından bir diğerini katlettiğine şahit yazılırsınız. Aman efendim, ”bari Süleymaniye’ye gideyim Cami-i Kebir’e karşı kahve içmesem de oturayım” demeyin sakın. Sizi kahveden içeriye çeken el karşınıza Neyzen Tevfik’i oturtup önünüze kallavi bir esrarı koyar.

Eugene Flandin’in Fırçasından Tophane ve Leb-i Derya’da Bir Kahve


Başınıza dikkat edin tavsiyemizi yabana atmayın. Allah korusun Sultan Ahmed-i Evvel devrinde, hele hele IV. Murad saltanatında kahve içmeye kalkmanız başınızın selameti için hayırlı değildir. Salah Bey, öyle her önünüze çıkan kahveye girmemeniz konusunda da salık veriyor. ”Adam amaaaan !” diye mani okuyan kabadayıların, kollarında ”Maşallah” yazılı gemicilerin arasına düşerseniz, Sultan Murad’a kahve sunan talihsiz kahveciyle kader ortağı olmanız işten bile değil. İyisi mi biz Hacı Reşit-i Bineva’nın çayhanesine gidip kulağımızı Salah Bey’e verelim:

”Buraya gelenler ne kadar olağandışı kişilerse Hacı Reşit de o kadar olağandışıdır. Çay içen limon istedi mi Hacı kendisine hakaret edilmiş sayar. Kahvenin duvarındaki: Çay-ı ma hoş-güvar ü şirin est, Çün lebilal-i yar renginest (Çayımız lezzetli ve tatlıdır. Çünkü sevgilinin lal dudağı rengindedir) ikiliğini okumadığınız vakit de Hazret’in suratı asılır.”1 

19. Yüzyıl’da İstanbul’da Bir Seyyar Kahveci (Boğos Tatikyan)

Tarihimizde kahvehaneler sadece eğlenilen sosyalleşilen mekanlar olmamış, pek çok evsiz, yersiz, fakir-fukara için sığınak olmuştur. Bu tip kahvelerin zamanında çok yer işgal ettiği Üsküdar Balaban İskelesini Salah Bey şöyle anlatıyor:

”Şehirdeki hane-berduşlarla taşralı bekar uşaklarına geceleri sığınak olan İstanbul’un öteki bütün sabahçı kahveleri gibi Balaban İskelesi kahvelerinde de ”Pire itte, bit yiğitte” sözüne uyarak ufaklık yadırganmazdı. Bu kahvehanelere uğrayan beyler ve efendiler ayak ve bileklerinde, boyunlarında, enselerinde bir ton konuğun yerleştiğini bedenlerinin yanığından duyarlardı. İhtiyatlı olanlar evlerine gidince: ”Bugün Balaban İskelesi’ne uğradım” diyerek kapı ağzında soyunur çamaşır değiştirirlerdi.”2


25 Bölümden oluşan Kahveler Kitabı, karşımıza sadece tarihin güvelenmiş sayfalarından nakledilen hikayeleri değil hayatın içinden, olayları, insan suretlerini ve dönemlerinin yaşayışını çıkartıyor. Salah Bey tarihinin diğer kitaplarında da Türk kültürü için mühim bir sergi mahali olan kahveler önemli bir yer tutuyor. Bilhassa Ah Beyoğlu Vah Beyoğlu kitabı Kahveler Kitabına bir zeyl gibidir. Kahveler Kitabı’nın Kanuni Sultan Süleyman devrinde açılan ilk kahvehaneden alıp 20. Yüzyılın başlarında şöhret olmuş Meserret Kahvesinde bıraktığı tarihi, Ah Beyoğlu Vah Beyoğlu, Salah Bey’in anılarıyla birlikte genişleterek 1960’lara kadar getirir.

Salah Birsel Elit Kahvesi’nde Arkadaşlarıyla Birlikte

Salah Birsel’in deyimiyle bir ”Kahvengiz” olan Salah Bey Tarihi, ilk kitabıyla birlikte Türk Kültür Tarihi ve Türk Edebiyatı için şüphesiz büyük bir yer işgal ettiğini göstermektedir. Son olarak Salah Birsel’in kaleminden Kahvengiz’i okuyalım:

”Bizim burada yaptığımız Türkiye’de ilk Kahvengiz’i sunmaktan başkası değildir. Ozanlar çok şehrengiz yazmışlardır, ama Kahvengiz yazmayı akıl edememişlerdir. (…) Şehrengizlerde çokluk, ele alınan şehrin güzelleri, sonra vakit kalırsa şehrin güzellikleri anlatılır. Buradaki Kahvengiz’de de bu yönetem izlenmiş, kahvelerdeki ozanlar, aydınlar anlatılmış, onlardan çalınan zamanla da kahvelerin durumları, doğal güzellikleri, gezilecek yerleri dile getirilmiştir.”3


1 Salah Birsel, Kahveler Kitabı (İstanbul: Sel Yayınları 2014) 103.

2 Salah Birsel, Kahveler Kitabı (İstanbul: Sel Yayınları 2014) 64.

3 Salah Birsel, Ah Beyoğlu Vah Beyoğlu (İstanbul: Sel Yayınları 2017) 60.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir