Uzun Teneffüs

– Şimdi mavi önlüğümde kuruyan lekelerin
Çıkması için şekere veya suya ağlayabilirim.-

Sözüm iyi kötü geçiyordu boşluğa
Oysa sakalım ve sevgilim yoktu
Kalırsam doğan sınıfsal bir ayrılık
Yapayalnız bir öngörü, pencere ve hışırtılar.
Paçaları kesik bir pantolon olurdu.

Baharı müjdelemezse bir hiss-i kablel vuku
Soldururdu yüzleri
Saklardı en can alıcı lokmasını köpekler
Ve göçerdi şehrimin lambalarını açık bırakarak bir kadın
Keşke hiç görmeseydi devletten birileri.

Söktüm en zor metnini, ve anladım:
Dünya koca bir yara, hayat bir ölüm kalım.

Cemiyetteki payım introsuydu parçanın
Aşktan bir katre olsun nasip olmazdı bana
Yine de muhafızıydım sevda denen hisarın

İşte böyle insanlar, arada sayıklarım
Kopan ipiyle uçan renkli uçurtmalarda
Kalmadı yükseğe saygım, gökyüzünde aradım
Nerde çıktı duvar, nerde diz kapaklarım?

Elimde sevgilimden kalan çakıl taşları
Çıksam, koşsam kırlara…
Derken ders zili çaldı.

M. Sadi Karademir

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir